Başkan Urgenç; sendikal mücadeleleri başta olmak üzere memur ve emeklilerin alım güçleri, 2025 maaş zamları ve talepleri, üniversiteler de akademik kadroların tahsisi, mülakat konuları başta olmak üzere eğitim çalışanlarının sorunlarını gündeme taşıyan açıklamalarda bulundu.
İş te maddeler halinde Başkan Urgenç’in manifesto mahiyetindeki 40 maddelik paylaşımları;
1- Hükümetin 2025 yılı için belirlediği %43.93 zam oranı var. Bu değerleme oranı memur ve emeklilere de yansıtılsın. Talebimiz hükümetin belirlediği bu orandır.
2-Bize üye olursan seni şuraya görevlendiririz. Bize üye olursan sana kadro ilanı çıkartırız. Vb. Gayrı ahlaki tekliflerle insan onurunu ayaklar altına almadan çalışanlara ve yaptıkları işe saygı duyarak sendikacılık yapıyoruz.
3-Akademik yeterliliğini sağlamış tüm akademisyenlerimize hak ettiği unvanlar kadroda kontenjan sıkıntısı olmadan verilmelidir.
4-Üniversitelerimizde akademik unvanlar hak edene değil belirli lojistik firmaların ve yönetimin 1.halkasında olanlara tahsis edilmektedir. Bu Türkiye için bir ayıptır.
5-Akademik unvanları hak eden akademisyenlere unvanları otomatik olarak verilmelidir.
6-Akademik kadronun tahsisi lobilerce yapılıyor. Bu Türkiye'ye yakışmaz.
7-Üniversitelerde İdari personele nakil hakkı verilmelidir.
8-Üniversitelerimizde mutlaka akademik zam yapılmalıdır.
9-1 Ocak itibari Uzman ve Başöğretmenlik unvanının getireceği ekonomik haklar maaşlara yansıtılmalıdır.
10-Bundan sonraki gayretimiz ÖMK'da eksiklerin giderilmesi için mücadele etmek olacaktır.
11-Ömk'da sınavın kaldırılması bir kazanımdır. Ancak Eski bakan Mahmut Özerin verdiği 5-10 yıl uzman başöğretmenlik sözüne hükümetin sahip çıkması gerekmektedir.
12-Alan değişikliği düzenli yapılsın ve branş sınırlaması olmadan tüm kontenjanlar duyuruya çıkartılmalıdır.
13-Özel okulların büyük çoğunluğunda emek sömürüsü var. Birçok özel okulda öğretmenler asgari ücrete çalıştırılmaktadır.
14-Proje okulları; yönetici atama yönetmeliğine tabi olmalıdır.
15-Proje okullarına yönetici ve öğretmen atama hizmet puan üstünlüğü veya yazılı sınavla yapılmalıdır.
16-Sıra tayin uygulaması geri getirilmelidir.
17-Her okulumuza yeteri sayıda hizmetli, memur ataması yapılmalıdır
18-Eğitim bir bütün olarak verilen hizmettir.
19-Eğitimde tasarruf olmaz.
20-Ücretli öğretmen olarak çalışanlar asgari ücretin altında bir ücrete çalışmaktadırlar. Bu ücretle öğretmen çalıştırmak bu ülkenin bir ayıbıdır. Asgari ücretin altında bir ücretle ücretli öğretmen çalıştıran devlet suç işlemektedir.
21-Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kaldırılmalıdır. Bunun bir istihdam modeli olarak uygulanması kabul edilemez.
22-Ataması yapılmayan 1100 öğretmen ek atama ile atanmalıdır.
23-1.5 yıldır atama bekleyen öğretmenlerimizi artık, 1 Ocak'ta göreve başlatın.
24-Rakamlarla oynayarak halkın refahını sağlayamazsanız.
25-Hedeflenen enflasyon ile gerçekleşen enflasyon arasında fark var. Mutfağın, pazarın, manavın marketin enflasyonu açıklanan enflasyon ile örtüşmemektedir.
26-64.567 TL asgari geçim haddinin olduğu ülkemizde memur maaşı 41.000 TL'dir. Bu kabul edilemez.
27-Enflasyon farkları aylık olarak maaşlara yansıtılmalıdır.
28-Hükümet memur ve emeklileri enflasyona ezdirmeyeceğim diyorsa refah payı şarttır.
29-Her maaş zammı görüşmelerinde enflasyon hesaplamaktan kurtulalım. Refah payı vererek ve bu uygulamayı kalıcı hale getirelim çalışanlar nefes alsın.
30-Enflasyon farkı üzerine Refah Payı mutlaka verilmelidir.
31-Enflasyon kadar zam sıfır zam demektir.
32- Dün tehdit ve teklif stratejisi ile bürokrasiye çöreklenenler tarihin çöplüğüne atıldılar. Devlet unutmaz, zamanı gelince adımını atar. Bizde zamanı bekliyoruz. Sizin de sonunuz o şekilde olacaktır. Bugün tehditi, teklifi, baskıyı ve mobbingi yaşam tarzına dönüştürenler insanları işiyle aşıyla tehdit ederek İnsan onurunu ayaklar altına alanlar korkuyla bekleyin.
33-Mülakat demek kul hakkı yemek demektir. Torpil demektir.
34-Bizim için Türkiye demek Atatürk demektir. Hepimiz Atatürk’üz
35-Bize üye olursan şef olursun müdür olursun yaklaşımında bulunmadık.
36-Kimseye ulufe dağıtmadık. Tehdit etmedik, çalışanları inandıkları ve işiyle tercihe zorlamadık. Adam gibi sendikacılık yapıyoruz.
37-Türk Eğitim Sen 260 bin üyesiyle Türkiye'nin kurucu ve kuruluş ilkelerine duyduğu sadakatle Atatürk'ün gösterdiği çağdaş yarınlara yürüyor.
38-Biz sadece sendikacılık yapıyoruz. Ulufe dağıtarak sendikacılık yapmıyoruz. İnsanları işiyle aşıyla tehdit etmeden adam gibi sendikacılık yapıyoruz.
39-Türk Eğitim Sen gayrı ahlaki tekliflerle üye kaydı yapmamaktadır.
40-Bizim sloganımız “Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız.”dır. Türkiye varsa sendikacılık yaparsanız. Türkiye varlığı ve devleti ebedi müddet olması temel önceliğimizdir.