Göreve geldiği ilk günden itibaren hesap verebilir ve erişilebilir karar alma anlayışı ile örnek bir yönetim sergileyen Belediye Başkanı Rasim Arı, tüm Türkiye'ye örnek şeffaf belediyecilik uygulamalarına bir yenisini daha ekledi. Arı, “Siz bizim görmeyen gözümüz, duymayan kulağımızsınız.
Hata ve eksiklerimizin sıkıntısını yaşayanlarımızsınız. Lütfen şehrimiz ve belediyemizle alakalı eksiklikleri beraber istişare edelim. Şehrimizin derdi ile dertlenen tüm hemşehrilerimi bekliyorum.” diyerek Eleştiri Meclisi’ne davet ettiği siyasi parti ve STK temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşların eleştiri ve önerilerini dinleyerek sorularını cevaplandırdı.
Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Nevşehir Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarından da canlı yayınlanan programda konuşan Arı, “Biz sadece belediyede emanetçiyiz. Belediyenin geçici olarak yönetimi bizde ve parası vatandaştan geliyor. Onların ortak şirketinin bir yöneticisiyiz ve maaşını verdikleri bir personeliyiz. Biz bu belediyeyi Nevşehirli adına yönetiyoruz. Bu anlamda bireysel taleplerden ziyade şehrin genelini ilgilendiren konularda çözüm üretmek bizim birinci önceliğimizdir. Biz bu şehirde yaşayan tüm insanların ve 22 mahallenin tamamının var olan sorunlarını çözmek ile mükellefiz. Bunu çözmek başta belediye başkanı olarak benim görevim ve benimle birlikte çalışan ekip arkadaşlarımın, en aşağıdaki işçi kardeşimden şefine, müdürüne, başkan yardımcısına kadar hepimizin yapması gereken iş. Çünkü hepimiz vatandaşın verdiği vergilerle maaş alıyoruz.
Bunları yaparken de biz bir dünyaya dair bir de ahirete dair gözetim ve denetim altında olduğumuzu biliyoruz. En önemli, kıymetli gözetim Allah’ın gözetimi. Kanunun arkasından döner, önünden döner, yanından döner bir şekilde yakanızı kurtarabilirsiniz belki ama ahiret hesabından kurtulamazsınız. Ahirette yaptığımız her şeyin hesabını vereceğiz. O yüzden biz birinci gözetim olarak Allah’ın bizi gözetlediğini biliyoruz. İkincisi; kanunun ve hukukun bizi bağlayıcı olduğunu biliyoruz.
Yaptığımız işlerde ve attığımız adımlarda kesinlikle kanuna uymaya, kanunun bize emrettiğinin dışına çıkmamaya gayret ediyoruz. Yani hem bir ilahi gözetim var hem de devletin gözetimi var. Bir de benim için farklı anlamda bir denetim ve gözetim var ki o da Nevşehirlinin gözetimi ve denetimi. Herkesi memnun etmek, herkesi mutlu etmek elbette mümkün değil bunu biliyorum. Eğer bir kişiden herkes memnun ise zaten o adamda bir sıkıntı var demektir. Çünkü attığınız adımları, doğru yaptığınız işleri, hakkı ve hakkaniyeti korumanızdan dolayı bireysel menfaatine zarar olarak gören birisi elbette iyi demeyecek. Toplumun genelini eğer mutlu edebiliyorsak benim için marifet odur. “ dedi.